kim?
yaşamayanbilir
15 Şubat 2012 Çarşamba
annemin mezarı
dinle
üzgünüm seni yalnız bıraktığım zamanlara
eve gelemediğim tüm durumlarda
özür dilerim söylediklerim için, kendim değildim
geç kaldım ama başkası olabilseydim keşke
özür ve çiçekler getirmeliydim
terk ettim ve saatler boyu kayboldum oysa
anlarım hayal kırıklığıysa dün gece
çok kereler denedim ama düzeltemedim hiçbir şeyi
bazen yetmez cılız bahaneler
ama doğru kelimeler de gelmiyor aklıma
ve sözüm söz, annemin mezarı üzerine yeminim,
bir daha böyle olmayacak asla
her gece alıştırmaya çalıştım kendimi, görüşüm bulanık şimdi
ve hiçbir şey yoluna girmiyor, ortaya çıkan duyduklarım sadece
kusura bakma seni tek başına bıraktığım günler için
eve gelemediğim tüm zamanlar için
özür ve çiçekler getirmeliydim
terk etmek ve saatlercesine kaçmak yerine
ve sana söz, yemin ederim annemin mezarı üzerine
bir daha olmayacak asla
ve söz veririm, yeminim annemin üzerine,
tekrarlanmayacak bir kez daha
14 Şubat 2012 Salı
düşünürken seni
dinle
düşünürken seni, şarkın bir numara
gözlerin duvarımda, dişlerin asılı orada
ve bir yıldızsın sen, kimseyken ben hala
neden üzülesin ki?
düşünüyordum seni dinlenmeksizin,
sıçayım, seviyorum hala seni, sen varsın yatağımda
ama kendimle oyalanıyorum ben ve sana ne ki
diğer erkekler çok, çok daha üstünken
elindeki her şey
tüm ihtiyaçların
kim alıyor sigaralarını ve ayartıyor şirketi
gelip görmek için seni, tatlım
seni düşünürken ben, nasıl uyuyabiliyorsun sen
çevrendekiler dostun değiller, ayaklarını öpmek için ödenmişler
ama bilmiyorlar benim bildiklerimi ve neden endişelenmen gerektiğini
ben yokken oralarda
düşünürken seni dinlenmeksizin,
siktir, seviyorum hala seni, gördüğüm sensin yatakta
ama kendimi tatmin ediyorum ben ve ne takasın ki
ben yokken oralarda
elindeki her şey, asla kullanmayacağın
sahip oldukların, sana kanayarak boşalttığım ve hala kanadığım her şey memnun ol diye
düşünüyorum seni...
13 Şubat 2012 Pazartesi
faniler
dinle
vicdanın zincirlere vurur seni
taş çekiç ve çivilerle sürüklenir
delikler benim başkasının değil
dertler yas tutar silip süpürülmek için
ölmüş tanrının kanı lekeledi günahkarları yine
öldürülmüş tanrının kanı lekeledi ölü deriyi yine
yine ve yine, her yer yine..
tüm taşınırlar, tüm faniler
tüm taşınırlar, hep geçip giderler
tüm yer değişenler, tüm ölümlüler
tüm yer değişenler, hep geçip giderler
hiç büyümez nazikçe saklananlar
bronz bir güve ölür kolayca
bilinmez diğer zayıflara
kesik eller hiç tükenmiyor
kendi idrağımın amaçsız izi
delice bekler anlatmasını seslerin
herşeyi anlatacak bana seslerin
tüm taşınırlar, tüm geçiciler
tüm taşınırlar, hep geçip giderler
tüm vazgeçilebilenler, tüm ölümlüler
tüm vazgeçilebilenler, hep geçip giderler
tüm uzaklaştırılanlar, tüm süreksizler
tüm uzaklaştırılanlar, hep geçip giderler
12 Şubat 2012 Pazar
unutursun
dinle
tüm şehir uykudayken
sesler ölüp gitmiş
zırlamam dursun diye dolanıyorum etrafta
asla değiştirmeyecek fikrini çünkü o
kandırma kendini
tanıdığından beri kalp ağrındı
yüreğim katılaştı
ararken unutma arzumu
ah, unuttum onu şimdi sanırım
aşkı soluk bir gül ve ölüyor
yapraklarını ve tanımadığı erkekleri bırakarak ardında
hepsi ya şarap içindeler ondan önce
ya da gidecek yeri olmayan ayıklar
kandırma kendini
tanıdığından beri kalbini acıttı
yüreğim katılaştı
ararken bir şekilde unutma arzumu
oralarda bir yerlerde şu an
yaşlar dökülüyor gözlerimden unutmaya çalışırken
bir şakaydı aşkı tanıştığımız andan beri
tüm kelimeler, tüm erkekler
onca acım aklıma geldiğinde geçmiş
anımsarım güneşte parlarken saçlarını
yatağının kokusu farkındayım yaptığının
anlatırsın kendine tekrar tekrar, ihtiyacın yok ona bir daha
ama kandırma kendini
tanıdığından beri kalbini acıttı
yüreğim katılaştı
ararken bir şekilde unutma arzumu
oralarda bir yerlerde şu an
tanıdığım günden beri kalp ağrısıydı
yüreğim katılaştı
ararken bir şekilde unutma arzumu
oralarda bir yerlerde şu an, biliyorum
yıldızların ışığında
dinle
yıldızların ışığında öpüşüm sana
söz vercem senin ve sadece senin olmaya
memnun edeceğim ve
gözlerimde yitik bırakacağım seni
nereye gitcez ve ne yapcaz söyle
dediğim gibi önceden, göreceğiz
aynı kafada mıyız senle?
ölü gözler, ölmüş gözler, benim gibi misin sen de?
gözleri, açık deniz gibi sahipsizdi gözleri
sönük gözler, sönmüş gözler, benden misiniz?
baştan beri farkındaydık devam ettiğimizin
ait olmak için sadece
yıldızların tanıklığında tanıdım seni
ayrıcalıklı bir gerçek gibi sevgiyle dilenmiş
ömrüm bomboş, ömrüm gerçek dışı
hakkatten biliyor mu kimim ben?
hakkatten biliyor mu sonunda?
ve aynı kafada mıyız senle?
ölü gözler, ölmüş gözler, benim gibi misin sen de?
gözleri, açık deniz gibi sahipsizdi gözleri
sönük gözler, sönmüş gözler, benden misiniz?
10 Şubat 2012 Cuma
matem havası
dinle
gözüm açık mıydı senle bir an
şu yarı tutuşmuş dünyada.
korkuyorum inanmaya
denemeliyim ama
sendelersem, düşersem...
idrak ediyorum herşeyi bu matem havasında
gücüm var mıydı sormaya
pencerenin ötesinden,
bu korkuyu tek başıma duyuyorum
sahip olana dek
tamamen dürüstlüğe,
titrersem ya da düşersem...
farkındayım herşeyin bu matem havasında
bir an hissetsem senle
sakin hışırtıyı
başka şey için yalvarmam bu kadar
açığa çıkması hasretin,
tamamen dürüstlüğün.
ve dokunuşun üzerimde...
idrak ediyorum herşeyi bu matem havasında
farkındayım herşeyin bu matem havasında
6 Şubat 2012 Pazartesi
karanlıkta
dinle
tutamadın beni
düşürdün.
kalbim durdu ve başlattın yeniden
bilinçsizce titrerken
Bırak görsün gözlerim korkunun arzuya dönüştüğünü
sakla uzaklarda bir yerde
öpüşmeyi yasaklayanları
ve bize kalan masumiyet
karanlıkta yapılan şeyler
karanlıkken yapılan bazı işler
karanlıkken yapılan bazı işler
hatırlat bana
unuttur bana
aklımı yitirt
arzusuna kavuşsun diye beden
bırak haklı olsun inanç ve inkar için
kalbindeki boşluk ve düş kurmayı bırak bize sadece
karanlıkta yapılanlar hakkında
karanlıkken bazen yapılanlar
karanlıkken bazen yapılanlar
numara yapmamı sağla
beklenti içine sok beni
herşey gelir geçer
çile veya bela olmaksızın
Bırak ara versin hayat ve zaman
terk eder bedenimi kalıcı izlerle
solgun yaralar ve çizikler
tek bir etkisi bile yok ama
karanlıkta yapılanların
karanlıkta yapılanlar
karanlıkta yapılanlar
bırak ayartılmış olayım
bırak kopmuş olayım
ama düşüncelerim saf ve değil
ahlaken bozunmuş tavırlarda.
İzin ver de uyuyalım bu gece
rüyalarımızdaki masum yalanlara ve yüreğimizdeki sırlara
ateşten tutkularımızla
bilmeye ve yapmaya muhtaç
karanlıkta yapılan şeyleri
karanlıkken ortaya çıkanlar
karanlıkken ortaya çıkanlar
3 Şubat 2012 Cuma
çiçek
dinle
Kapa şu suratsız ışığı tanrım
gece olsun istiyorum
her gün üzerime parlıyor zaten.
Görmüyor musun anladığımı
olan bitenin anlamını,
öte tarafı düşünmek zor
dünya yanımdan geçip giderken
ve herkesin derdi sırtımdan geçinmekken.
Hoş, koca bir dünya burası
ve boktan bir önemsizim ben.
Hergün üzerime yağıyorlar
dolu fırtınasındaki çiçekler
dolu fırtınasındaki çiçekler
kuraklık gelsin diye yaşıyorum
boş verebilirdim o zaman onları
ama onların oyunu olurdu bu
fişimi çekmeye çalışıyor herkes benim
Dünyaya geldiğimde tokatı yedim
ve o gün bugündür tokatlanıyorum
Yarının kralı: çirkin ödlek
Gör bak, kazanacağım biliyorum.
Kapa şu suratsız ışığı tanrım
Görmek istemiyorum suratımı
her geçen gün ihanet ediyor bana.
Bilmez misin anladığımı
bilmez misin anladığımı
ne hakkında konuştuklarını,
ezip geçerlerse beni
bunu ödeyecekler günün birinde
fişimi çekmek isteyen herkes.
1 Şubat 2012 Çarşamba
bırakıp gel
dinle
gel
ayrıl gel
ayrıl da gel
ayrıl da gel ondan
cam küllüğün yanında
ufak naylon poşetin içinde
acı taştan bir derman var
esaslı bir mal.
gücendim hakikatlere ben ama
boktan bir kıvırtma olduğuna
ne anlatıyorsun ki bana
yeterince kıyak değil mi bu dünya?
inmek mi istediğin?
durağın mı burası senin?
üçkat süper jelibonlu sundae mi var elinde,
tepesinde lanet bir kiraz ile?
nasıl böyle cömert olabiliyorsun ki
harcayabilecek kadar
her ayık anını öfke ve can sıkıntısı ile
neden gelemezsin ki
sökül de gel
bırak onu ve gel
neden?
kollarımızı sallamazdık
bu tanımadık sokaklarda
dalmaya götürürdün beni
derin mavi sulağın içine
ama şimdi bulmaya çabalıyorsun her minik defineyi
hazzın her parlak kuruşunu
tatmin etmek her bencil emelini
geri yüzmeden önce yüzeye doğru
neden gelmiyorsun?
gelsen
bırakıp gelsen
sana göre hoşlanmıyorum artık ondan
ama asıl hoşlanmadığım ne biliyor musun,
ek tekerler koymak
bisikletinin arkasına
ve aşırılık
ya da öptüğümde seni tadın
tek başına bırakılmayı sevmiyorum
özlemem mi sanıyorsun seni güzelim
niye gelemiyorsun
gelsen
kurtulsan ondan
niye?
bin okyanus
dinle
döktüğüm gözyaşları
bin okyanus boyu,
karanlığın içinde yüzer gibiyim.
inancım yok tutabileceğime seni
uçmana engel olup
ve bin kez daha ağlarım
işe yarayacaksa
eve dönmen için
süzüle süzüle
farkındayım kuralların
ama bilirsin kaçacağımı
izleyeceğimi seni
tepeleri aşarak
güneşli araziler boyunca
peşinde olacağım.
ve bulursam seni
hatırlar mısın hala
trenlerde oynarken
ya da bu küçük mavi top
solup gidecek mi yalnızca
tepeleri aşarak
güneşli araziler boyunca
biliyorsun takip edeceğimi seni
farkındayım yasaların
ama bilirsin kaçacağımı
peşinde olacağımı
döktüğüm gözyaşları
bin okyanus boyu,
karanlığın içinde yüzer gibiyim.
inancım yok tutabileceğime seni
uçmana engel olup
ve bin kez daha ağlarım
işe yarayacaksa
eve dönmen için
süzüle süzüle
dönmen için
dönmen için
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)