dinle
kıpırdandın
sokaklardan odana
ve sonunda bana
ne içerim diye sordun bana
Dostum Johnny,
kolumdan çekip duran
istersem gidebilirim diyor
sahiden düşündüğüm buysa
neden kolay değil ki
basitçe
neden çekip gitmiyorsun ki
bırak beni
bırak git beni
sallanırken görürüm seni
duyamam ne dediğini
saplanıp kaldım burada
sandalyeme yapışık
ayrılmak için bir neden tasarlıyorum
nihayet konuşmayı bıraktığında
uzun yavaş bir yürüyüş
Washington caddesinden aşağı
yarı uykulu ayakta
yarı farkında rüyamın
yalnız gidecem evime
batan bir taş gibi
telefon kapalı
devam edecem ve özgürüm
buz gibi rüzgar
iflas etmiş fabrika
Yine de görürüm seni sallanırken
ve duymam dediklerini
kaçırdım meseleyi
yakalandım biraz
düğüm içinde
duvara çarptım az önce
düştüm azcık
sallanan vinç topunu hissettim üzerimde
ve neden böyle olsun ki
neden anlatmadın bana
neden anlatmadın bana
emindim anlatacağına
neden söylemedin bana
söylersin sandım
anlat bakalım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder